Kim için ölüyor, kim için öldürüyoruz?


Biliyorum ki, bu yazı duvara sinerek küf gibi yaşamaktan ötesi olmayan egemenlerin ÇerkeZ taburları için bulunmaz bir hint kumaşı, ama bu soruyu sormaktan kendimi alı koyamıyorum; gencecik yaşında, ilgili olmadıkları bir savaşın içine sırf 400 vekil alamayanların ihtirasları yüzünden yollanan çocuklarımız; ne uğruna ölüyor? kim için öldürüyor?.. Şurada, bu ülkede toplumsal barış için siyaset yürüten arkadaşlarımıza ana avrat söverek, onların Çerkesliklerini sorgulamaya kalkan zihniyetin Çerkesleri temsil ettiği iddiasına inanabilir miyim? Türkiye bölünmesin diye uğraştıkları kadar, Çerkesya birleşsin diye uğraşsalardı bugün; ne Türkiye, bugün bölünmüş olduğu kadar bölünecekti ne de Çerkesya şimdikinden kötü olacaktı ama, sırtını bir egemene dayayarak, o egemenin gücünden güç bulup, azınlıklara her türlü terbiyesizliği ve ahlaksızlığı yapmak daha prim yapan şey değil mi? Hakikaten ülke bölünmesin mi istiyorsunuz? O zaman size şu kadarını söyleyeyim; o makat görevini üstlenmiş ağızlarınızı azıcık tutmayı becerebilirseniz; bu ülke hiçbir zaman bölünmeyecek zaten, ama sizin ağzınız bu şekilde açıldığı her geçen gün bu ülke bölünüyor. Bu ülkeyi siz bölüyorsunuz! Bölücü sizsiniz! Siz  ki; ölümün  her türlüsünü 7'sinden 70'ine reva gördüğünüz bir halkı zora dayalı zapt etmek istiyorsunuz ya, Kürdistan'da doğan her çocuk; sizin bu kirli ağızlarınız ve kirli politiklarınız sebebiyle sizden nefret ederek büyüyor. O çocukların nefretini körüklüyorsunuz. O çocukları dağlara itiyorsunuz. Bırakın da; o çocukların kalplerini kazanalım ve bu ülkeyi tarihinde hiç olmadığı kadar birleştirelim. Sizin bize izin vermediğiniz, onurunuz pahasına engel olduğunuz şey; bizim bu ülkeyi birleştirme irademiz.  Üstelik, kalkmış; halkının bütün geçmiş tarihinden bihaber, halkı adına vizyon taşımaktan yoksunlar sürüsü olarak; bizim Çerkesliğimizi sorgulayacak kadar Çerkes hissediyorsunuz kendinizi öyle mi? Baştan tekrar edeyim; bu ülkede birliğin umudu biziz, engeli de sizsiniz ve eğer birgün bu ülkede bölücülük sorunu olmayacaksa, o da biz öldüğümüz için değil, siz sustuğunuz için gerçekleşecek.. ey egemenin iti-köpeği olmuş Çerkezler taburunun neferleri; size and olsun ki biz; bu ülkeyi size böldürmeyeceğiz! İnatla kardeşliğimizi pekiştirecek, adaleti sağlayacak, eşitliği getirecek yolları deneyeceğiz ve bir gün mutlaka başaracağızda. Ama şunu iyi bilin, bu ülkeyi; efendilerinizin saraylarını korumak için bölmeye çabaladığınızın yarısı kadar, Çerkesya'yı birleştirmeye çabalasaydınız; ne bu ülke bugün olduğu kadar bölünmüş olacaktı ne de Çerkesya bugün olduğu kadar bölünmüş kalacaktı.

400 vekil almadığı için ülkeyi paramparça eden ve  her geçen gün savaşa taşıyan bir zihniyetin askeri olmayacağız. Kimse için ölmeyecek, hiç kimse için öldürmeyeceğiz. Gencecik Çerkes çocuklarının anlamsız bir savaşta ölüme gönderilmelerine göz yummayacağız. Susmayacağız.

Eğer bir şey için öleceksek; insanlık, adalet, eşitlik, özgürlük için olacak.


Share:

BİZE VERİLEN AYAR: ATASEN FİTNESİ



Atasen isimli güdümlü bir yapının, halkımıza karşı tahrik girişimleri bugünler de sosyal ağların siyasi bölümlerinde havalarda uçuşur hale geldi. Açıkçası, bu yapının sayın Selahattin Demirtaş ile fotoğraf çektirmiş arkadaşlarımızın fotoğrafını kullanmak sureti ile yayınladığı "Çerkes ihanetinde 2nci perde" isimli makalesinde, son derece açık ve net biçimde gerçek yansıtmadığı görülüyordu. Hatta öyle ki; bu kadar yalanı bir araya getirip bir makale oluşturmak öyle cahil cüheyla takımının yapabileceği bir şey değildi. Yani, bir cahilin; cehaletini kusarak yazdığı makaleydi demek için sanırım biraz cahil olmak gerekir bile diyebiliriz. Sonuçta; bu makale yayınlandı. Bir anda sosyal medyada, girmediği Çerkes grubu kalmadı. Altında tartışıldı, üstünde tartışıldı. Telefonlarda görüşüldü.. kısacası, ben Çerkesim demeyi unutmamış neredeyse tüm Çerkesler bu konu hakkında haberdar edildi.  Birileri tarafından suç duyurusunda bulunacak değere taşındı. Velhasıl, artık olay adalet makamına intikal etti. Peki hala ne tartışılıyor?  Çok basit: Tartışılan konu yok. Herkese sadakat yemini ettiriliyor, Türkiye vatanseverliği pekiştiriliyor, duygulandırılıyor. Faşizmin açtığı yara kaşınıyor, kamplaştırılıyor. İnsanlar Atasen'e öfkeliler; ancak bu öfkelerinin kaynağı; Çerkeslerin hak istemesine karşı olan tutumunun ihanet olarak değerlendirilmesinden ziyade, HDP'li Çerkeslerin fotoğrafının paylaşılmış olması. Hiç kimse "Demokratik bir ülkede, anadilde eğitim istemek,  anadilde radyo ve televizyon istemek, adalet bakanlığınca onaylanmış ve seçimlere girmiş ve girdiği seçimlerde %13 oy olarak barajları aşmış, seçim hükümetine 2 bakan vermiş legal bir partide siyaset yapmak ihanet değildir" demiyor. Herkes; baş koymuşum türkiye'nin yoluna... şarkısı eşliğinde; devlet paramiliter köpekleri aracılığıyla  bir katliam planı yapsa, hepsi gönüllü olacak ruh haliyle bağırıyor? Hemde ne diye biliyor musunuz? "BİZ TÜRKÜZ"  diye. "YEDİĞİMİZ KABA PİSLEMEYİZ" diye. Mesele bu. HDP içerisinde siyaset yapan arkadaşlara "Kürtçü" diyenlerin %90'ı Türkçü halbuki. Daha önceleri; "Kürt metaforu" üzerine uzun uzadıya yazmıştım http://apiscanberk.blogspot.com.tr/2015/06/devletin-cerkesleri-ve-ibretlik-halleri.html ) tekrar edecek halim yok, ancak HDP'li olsun ya da olmasın, Türkçülüğü içselleştirip onun için ölmeye hazır kıvama getirilmiş Çerkeslerin dışındaki herkes, böyle buhranların ortaya çıktığı anda bir dayanışma meclisi oluşturmaları gerekmektedir. Bugün çok basit bir fitne; halkıyla, halkı adına talepler üreten aydınların arasında bir yarık açmaya yettiyse; bu da o dayanışma meclisinin ortaya çıkarması gereken ruhtan yoksun olduğumuzdan kaynaklıdır. Ve bilinmelidir; dün Türkçü Turancıların, bugün Atasencilerin yaptığı bu politika, onların cehaletinin bir dışavurumu değil, aksine içerisindeki çok zeki birilerinin bizim içerimizdeki cahilleri kışkırtma kampanyasının ürünüdür. Dikkat edilmesi gereklidir.

Share:

Jıneps Eylül: Çerkesler boyun eğmeyecek

"Saray delhizlerinde kaybolmuş Çerke'Z'ler" demiş İnci Hekimoğlu, nezaketini sonuna değin

koruyarak yazılacak utancın saman altından su yürütücüleri için. Evvela buradan İnci hanıma,

yoğunluğu kurşun geçirmez seviyeye ulaşmış bu utanmasızlık karşısında nezaketini bu kadar

koruyabilerek yazdığı makaleden ötürü teşekkür eder, kalemi önünde saygıyla eğildiğimi belirtirim.

Açıkça, ÇerkeS halkı içerisinde tarihi belki 'bzeyiko' çatışmalarının başlangıç öncesine değinen ve

devlet­i aliyye'de kök bularak, Çerkesya'da itaat ettirilmeyen bu halkı Osmanlı'da devşirip, Ermeni

Soykırımından, bugüne değin egemenlerin her kirli tezgahında ucundan, kenarından, sağından,

dininden, imanından vs. bir yerinden her türlü pisliğe dokunduran geleneğin devamcıları

olduklarını beyan etmiş, bende ancak bu beyanata imza atar, halkımızı; tarihinin hiçbir yerinde

hak etmediği bu utanca alet eden, egemenlerin hizmetkârlığını asaleti sanan bu karaktersizlerle

yüzleşmeye ve onları bu halkın tarihinde her onursuzu gönderdiği cehennemin dibine

göndermeye davet ederim. "sağcısıymış, solcusuymuş" diye başlayan "o partilisiymiş, bu

partilisiymiş" diye devam ederek kendine zemin arayan, "dindarıymış, muhafazakarıymış" diye

kılıf uyduranlar; bu halkın sağcısı, yani özetle Çerkes milliyetçisi ise bu sağcılığı.. zalimin

bekçiliğini onaylayacaklar mı sanıyor? Hangi vicdan sahibi insanı, kurşun geçirmez yoğunluktaki

yalanlarınızla dini duygularıyla yakalamak istiyorsunuz? Hangi Müslüman Çerkesin yüreği, zalimin

zulmü karşısında dilsiz kalacak kadar taşlaşmış olabilir? "Haksızlık karşısında susan dilsiz

şeytandır" diye bir geleneğin vicdanını oluşturmuş hiç kimse, böyle bir şey karşısında sessiz

kalmayacaktır illa ki. Siz köleliğin geleneğini, efendilerinize itaat ederek bugünlere kadar taşımız

ve bu geleneğin onursuz geleceğinde yer almaya mahkum, biyolojik olarak Çerkes, ancak

psikolojik olarak insan bile olamayan zavallılarından öte hiçsiniz. Bu halkın hür vicdanı, hür

çocukları; halkımızın içine salmak istediğiniz zehire geçit vermeyecektir. Ayrıca, falan markist-
leninist illegal partisinin, falan legan partisinin, falan gençlik kolları diye, kendi zeka yapınızı

açıkça sergilediğiniz ve yalan atmakta sınır tanımadığınızı ayan beyan ortaya serdiğiniz

açıklamanıza, bırakın çocukları, evimizdeki köpekler bile inanamadı. Ey yalancılar; Evrim Deniz

Erol, Alper Sapan ve Vatan Budak hangi illegal partinin, hangi legal partisinin, hangi gençlik

yapılanmasının üyesiydi o halde? Yalanınız, ağzınızdan taştı. Söz uçar mı? Yalanınız

kaleminizden taştı. Yazı kalır mı? Biz size, ahlaksız dernek yöneticilerinizle, ahlaksız

ajitatörlerinizle, ahlaksız provakatörlerinizle tarihinin neresine yazılacağınızı göstereceğiz. Bu

arada, bugün bekçisi olduğunuz ve başkanınızın aday adaylığına başvurduğu legal bir partinin

konumuyla ayan beyan desteklediği, ortadoğuyu canice, vahşice kana bulayan, kadınları köle

olarak pazarlayıp, milyonlarca insanı evinden­yurdundan eden illegal bir terör örgütünün

varlığından haberdarsınız. Yazmışsınız. Sizin için büyük bir başarı! "Çerkeslik İnsanlıktır" diyen

geleneğin devamcıları olarak, insanlığın bu denli barbarca saldırıya uğradığı yerlere, sivil yollarla

dayanışma göstermek bizim onurumuzdur ve kirli ağızlarınızla, satılmış yapılarınızın, provakatör

kalemleriyle ele alınmış yazılarınızda; bizim "Çerkeslik İnsanlıktır" geleneğimizi Kobane'ye,

bizlerin selamıyla taşıyan FERDANE KILIÇ ve NARTAN KILIÇ'ın adını dahi kullanmanız, bizim

için kabul edilemez bir pozisyona gelmiştir. Gidin, Ankara'da, kulluğunu yaptığınız efendilerinize

söyleyin. "Çerkesler boyun eğmeyecek!" Siz bir Nartan'ı öldüreceksiniz, ama binlerce Nartan

gelecek! Bir Ferdane'yi öldüreceksiniz, bin Ferdane gelecek. Bir ölecek, bin doğacak ve sizi

Nartanlar, Ferdaneler yenecek" diye.



Bu yazı, Jıneps Gazetesi Eylül sayısında yayınlanmıştır.
www.jinepsgazetesi.com

Share:

Jıneps Gazetesi / Eylük 2015 : Bir Nartan öldüreceksiniz, Bin Nartan gelecek!


"Saray delhizlerinde kaybolmuş Çerke'Z'ler" demiş İnci Hekimoğlu, nezaketini sonuna değin koruyarak yazılacak utancın saman altından su yürütücüleri için. Evvela buradan İnci hanıma, yoğunluğu kurşun geçirmez seviyeye ulaşmış bu utanmasızlık karşısında nezaketini bu kadar koruyabilerek yazdığı makaleden ötürü teşekkür eder, kalemi önünde saygıyla eğildiğimi belirtirim. Açıkça, ÇerkeS halkı içerisinde tarihi belki 'bzeyiko' çatışmalarının başlangıç öncesine değinen ve devlet-i aliyye'de kök bularak, Çerkesya'da itaat ettirilmeyen bu halkı Osmanlı'da devşirip, Ermeni Soykırımından, bugüne değin egemenlerin her kirli tezgahında ucundan, kenarından, sağından, dininden, imanından vs. bir yerinden her türlü pisliğe dokunduran geleneğin devamcıları olduklarını beyan etmiş, bende ancak bu beyanata imza atar, halkımızı; tarihinin hiçbir yerinde hak etmediği bu utanca alet eden, egemenlerin hizmetkârlığını asaleti sanan bu karaktersizlerle yüzleşmeye ve onları bu halkın tarihinde her onursuzu gönderdiği cehennemin dibine göndermeye davet ederim. "sağcısıymış, solcusuymuş" diye başlayan "o partilisiymiş, bu partilisiymiş" diye devam ederek kendine zemin arayan, "dindarıymış, muhafazakarıymış" diye kılıf uyduranlar; bu halkın sağcısı, yani özetle Çerkes milliyetçisi ise bu sağcılığı.. zalimin bekçiliğini onaylayacaklar mı sanıyor? Hangi vicdan sahibi insanı, kurşun geçirmez yoğunluktaki yalanlarınızla dini duygularıyla yakalamak istiyorsunuz? Hangi Müslüman Çerkesin yüreği, zalimin zulmü karşısında dilsiz kalacak kadar taşlaşmış olabilir? "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diye bir geleneğin vicdanını oluşturmuş hiç kimse, böyle bir şey karşısında sessiz kalmayacaktır illa ki. Siz köleliğin geleneğini, efendilerinize itaat ederek bugünlere kadar taşımız ve bu geleneğin onursuz geleceğinde yer almaya mahkum, biyolojik olarak Çerkes, ancak psikolojik olarak insan bile olamayan zavallılarından öte hiçsiniz. Bu halkın hür vicdanı, hür çocukları; halkımızın içine salmak istediğiniz zehire geçit vermeyecektir. Ayrıca, falan markist-leninist illegal partisinin, falan legan partisinin, falan gençlik kolları diye, kendi zeka yapınızı açıkça sergilediğiniz ve yalan atmakta sınır tanımadığınızı ayan beyan ortaya serdiğiniz açıklamanıza, bırakın çocukları, evimizdeki köpekler bile inanamadı. Ey yalancılar; Evrim Deniz Erol, Alper Sapan ve Vatan Budak hangi illegal partinin, hangi legal partisinin, hangi gençlik yapılanmasının üyesiydi o halde? Yalanınız, ağzınızdan taştı. Söz uçar mı? Yalanınız kaleminizden taştı. Yazı kalır mı? Biz size, ahlaksız dernek yöneticilerinizle, ahlaksız ajitatörlerinizle, ahlaksız provakatörlerinizle tarihinin neresine yazılacağınızı göstereceğiz. Bu arada, bugün bekçisi olduğunuz ve başkanınızın aday adaylığına başvurduğu legal bir partinin konumuyla ayan beyan desteklediği, ortadoğuyu canice, vahşice kana bulayan, kadınları köle olarak pazarlayıp, milyonlarca insanı evinden-yurdundan eden illegal bir terör örgütünün varlığından haberdarsınız. Yazmışsınız. Sizin için büyük bir başarı! "Çerkeslik İnsanlıktır" diyen geleneğin devamcıları olarak, insanlığın bu denli barbarca saldırıya uğradığı yerlere, sivil yollarla dayanışma göstermek bizim onurumuzdur ve kirli ağızlarınızla, satılmış yapılarınızın, provakatör kalemleriyle ele alınmış yazılarınızda; bizim "Çerkeslik İnsanlıktır" geleneğimizi Kobane'ye, bizlerin selamıyla taşıyan FERDANE KILIÇ ve NARTAN KILIÇ'ın adını dahi kullanmanız, bizim için kabul edilemez bir pozisyona gelmiştir. Gidin, Ankara'da, kulluğunu yaptığınız efendilerinize söyleyin. "Çerkesler boyun eğmeyecek!" Siz bir Nartan'ı öldüreceksiniz, ama binlerce Nartan gelecek! Bir  Ferdane'yi öldüreceksiniz, bin Ferdane gelecek. Bir ölecek, bin doğacak ve sizi Nartanlar, Ferdaneler yenecek" diye.

Share:

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler