Toplulaşma, seslileşme ve haykırma!

Hiçbirimiz, günden güne yüreğine bir kor gibi düşen asimilasyondan memnun değiliz, aksine muzdarip haldeyiz! Bizi, en çok bize iten şey bu, benzeştiğimiz şey bu: amacımız: bize yokoluşu reva görenlere varlığımızı haykırmak ve sesimize engel olmak isteyenlerin kulaklarını sesimizle sağır etmek.. İşte bu nedenle; sesimizi duyulabilir kılmanın ve bunu yaparken de başkalarına düşmanlaşmamanın yollarını aramalıyız. Arıyoruz da; en çok acılarımızın bizi kardeş kıldığını söylüyoruz; Acılarımız bizi, dünyanın bütün halklarıyla kardeş kılıyor evet, evet bunu sonuna kadar bağırmakta ısrarcıyız fakat içimizde bazı zümreler; bırakın dünyanın kardeş halklarını, birlikte mücadeleyi ve dayanışmasını; henüz kendi kimliği etrafında; doğru bir hedef için birlikte mücadele veremiyor ki! Onlar; mesela soykırım için yapılacak etkinliklerde kendilerini bir araya getirecek şeylerden öte, uzaklaştıracak şeyleri konuşuyorlar. Kendi tabanlarına; birbirleri için düşmanlık pompalıyorlar. Bu onların zavallılığı; ya eksikliği ya hainliğidir, fakat biz; bunu irdelemekte ısrarcıyız, teorik ve pratik olarak ilk başta; Çerkesi-Çerkesten uzaklaştıranlara karşı mücadele edeceğiz ve elbette Çerkesi-Kürdden, Çerkesi-Türkten, Çerkesi-Çerkes olmayandan uzaklaştıran herşeyi yerle-bir edeceğiz. Bugün; yapmaya çalıştığımız şey-de tam bu!

Bütün ihtimalleri, bütün sorumluluğu, bütün fedakarlığı; kendi irademizle edinmiş vaziyetteyiz. Emeğimizle ördüğümüz mücadelemiz; emeğimizle yükselecek ve bu öznel bir grubun kendini yüceltmesinden öte; hakkı gasp edilmiş; yurdunda kılıçtan geçirilmiş, soykırıma uğramış, yurdundan kovulmuş, kullanılmış, ezilmiş bir halkın; kendisine dayatılmış yokluğa karşı "varız!" demesi için olacaktır. Aldığımız riskten zerre kadar çekinmiyoruz, bu konuda kimseden alkışta beklemiyoruz; bizim amacımız amaç için örgütlendiğimiz yapının markalaşmasından öte, bu yapının amaçta doğru yola sevk edici tarihselliğini sırtlamasını sağlamaktır.

Diyoruz ki;

Geç kaldık! Ama henüz çok geç değil, dönüm şansımız hala var.. Seslerimizi duyuyoruz; her dalda bir sesimiz, her sokakta bir kolumuz, her yapıda bir fikrimiz var! Bunlar olağan; bunlar mutlak gereklilik.. Tek tip değiliz.. Fakat şuan tüm bu karmaşık ve dağınık sesleri; bir araya getirmeliyiz, sesimizi yükseltmeli ve haykırmalıyız.  Bakın; bunu önce kendi kimliğimizle yapabilmeliyiz; yapmak için değil, amaç için yapmalıyız bunu. 21 Mayıs 1864 acılarımızın, soykırımımızın, kendi yurdumuzdan kovuluşumuzun ilk günüdür. 21 Mayıs 2014 150nci yılıdır ve biz acılarımızın tam da 150nci yılında, tam da muhataplarımızın işiteceği yerdeyiz.

HAYKIRACAĞIZ!

Bunu, biz bize değil; hep birlikte; Çerkes olarak, diğer kardeş halklar ile dayanışarak yapacağız. Bunu dağıtmanın, cılızlaştırmanın, sessizleştirmenin telafisi mümkün değildir. Bugün, sesimizi bölenler; halkımıza hedef şaşırtanlar; bu kadim halka ihanet etmektedirler.
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler