Çerkesliğin "Anahtarı"

Bir sürü olay, bir sürü ses, bir sürü mantık.. bir sürü mantığının devamıdır ve yalnızca bir "sürü" olmaya alışmış Çerkeslerin de bu mantıksal etkiye, ciddi anlamda tepki vermeleri; üzerine düşünülmesi gereken bir vuku değildir. Asolan; bu "sürü"ye bir kurt dadamaktır. Kurt olmaktır hatta, zira bu "sürü"nün; temsili halk etmesi halkımız için bir yok oluştur. Kürt-Türk savaşının sebepleri ve sonuçları vardır, iki taraf vardır. İki tarafın bir tarafı "Türk"tür. Türk tarafının içinde ise provakatörlüğü, misyonerliği, tetikçiliği, toplumsal yaygaracılığı yapanların bir kısmı Çerkesler. Çerkesler bu "Türk-Kürt" savaşına neden Türk gözüyle bakıyor? Korku mudur yoksa? Şimdi, işgalci ve direnişçi konumunda olan bu iki taraf, savaşı durdurmuş ve müzakerelere başlamıştır. Kürt tarafı TBMM'e seçilmiş milletvekillerini sokmuş, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmıştır. Yani; hakaret edilen halk, hakaret edilen savaşın bir tarafı, hakaret edilen bir şahıs; sizin göbekten bağlı olduğunuz devlet ideolojisinin kalbine; parlementosuna girmiş ve Cumhuriyetin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı koltuğuna aday bir kişi ile seçimlere hazırlanmaktadır. Yani; savaşın iki tarafıda birbirini tanımaktadır. Şimdi Kürt tarafının, devrimci tarafın; Kürt Özgürlük Hareketiyle ilgili, devlet ile müzakereler üretmesine ve ateşkes ilan etmesine devrimci bazı geleneklerle eleştiri vermesi normalsede, Çerkes tarafının (ki aslında bir taraf bile olamayan) bunu eleştirmesinin mantığı nedir? Hani bir taraf, "Bunlar Çerkes olamaz" diyor ya, hadi canım; sen nasıl Çerkes olabiliyorsun diyoruz. Mantıklı bir cevap yok. Ben size, onların gözünde canlandırdığı Çerkes profilini anlatayım bakın;

1 Yediği kaba pislemeyen
2 Hakkını aramayan
3 İtaat eden
4 Bölücülük yapmayan
5 Türkiye'nin ve Türk'ün bekasını Türklerden çok düşünen
6 Suya sabuna karışmayan
7 Ethem Paşa'nın Hain ilan edilmesiyle kendine dadanmış Çerkes kimliğini 8 özdeşleştirmiş devletin söylemleriyle EZİK
9 Derneklerde okey-iskambil oynayan,
10 dans etmesini bilen
11 Çerkes yemeklerinden anlayan
12 Çerkes kızları peşinde koşan
13 Kaşen bulabilen
14 en önemlisi: annesi ve babası çerkes olan

Bunlar kendi düğünlerinde bile Çerkesya Bayrağı açamamış, açsa da muhakkak yanında Türk bayrağı da bulundurmuştur. Türklüğü, Devletin Türklük İdeolojisini içselleştirmiş kişilerdir.

Şimdi şu HDP'li arkadaşlara bakalım;

Asimilasyon ve İnkarcı devlet geleneğini çürütmek, Gönen Manyas Çerkes Sürgünü, Türkçe Konuş Vatandaş kampanyalarını, Çerkesce isimlerin yasaklanmasını (nüfusta ve köylerde dahil) açığa çıkarmak istiyorlar.

Kaybolmakta olan dillerinin bekasını düşünüyor, Çerkeslerle birlikte Çerkesçenin de yaşayabileceği bir Türkiye'nin gelişimine, kendi ulusal kimlikleri ve ulusal sembolleriyle katılıyorlar.

Halkına karşı işlenen insanlık suçlarına anlık ve reel tepki koyabiliyorlar.

Kendi ulusal simgeleriyle, diğer halkların Adalet, Barış ve Dayanışma mesajı verdiği tüm etkinliklerine katılıyorlar.

geçenlerde Aşine Timur, Krasnodar'da faşistler tarafından linç edilmiş ve kaldırıldığı hastanede maalesef yaşama tutunamayarak vefat etmişti. Bizler de buna tepki vermiştik. O gün, HDP'li tüm Çerkesler bizlerleydi. Aynı zamanda Çerkesya Yurtsever'i aktivisti bir kadın arkadaşımızda bizimleydi. Tek bir dernek, tek bir "öz örgüt", tek bir inisiyatif gelmemişti. Kaldı ki; hepsinin temsili bir kişi gönderme olanağı vardı. HDP'li arkadaşlarımız varlardı, aktif olan hepsi bizimleydi.

yine geçenlerde, geçen yıla uzayan bir süreçte; Çerkes Soykırımının TBMM'ce tanınması için imza toplama kampanyası başlatılmıştı. O kampanyaya, yine (diğer) Çerkesya Yurtseveri kadın arkadaşımız, 1 başkan olmakla birlikte 2 Çeçen derneği üyesi arkadaşımız, 1 maltepe Çerkes Derneği üyesi başkanı ziyaret amaçlı, desteklerini bildirmek için gelmişlerdi. Yine bugün tüm enerjisiyle bize küfür, hakaret eden, bizi hizaya sokmak isteyen hiç kimse, hiçbir örgüt temsilcisi, hiçbir "öz örgüt" gelmemişti.

Gelmezler, gelmeye bilirlerde. Gelmemek için bahaneleri kendilerine de kalsın; gelmek istememiş olmaları bile bizim onları anlamamız için yeter. E-ama güzel kardeşim;  sen bizi hangi hakla hizaya sokuyorsun, hangi hakla Çerkes ulusunun sembolü olan bayrağı taşımamıza karar verebilecek konumdasın? Önce bir durup, ben bugüne kadar halkım için ne yapmışım, halkımın hali vakti yerinde mi diye düşünmüşüm diye sor sana zahmet.

Madem siz meseleyi "Çerkeslik tayin etme, Çerkeslik aforoz etme" noktasına taşımışsınız, madem siz bu hakkı kendinizde görüyorsunuz; biz bu meseleye bir bilim, bir hukuk, bir mantık yerleştirelim. Biz bu halkın temsiliyetini bir "ANAHTARA" bağlayalım.

Bundan böyle, Çerkes ulusal meselelerini konuşmayan, bunun için çözümler üretmeyen hiç kimse,
kendi özyurdunda gelişen olumlu-olumsuz konuları takip etmeyen, türk milliyetçiliği yapan hiç kimse,
Çerkesçenin bir akademi dili olması için çabalamayan, çabalayanlara taş atan hiç kimse
Çerkes tarihi bilmeyen hiç kimse

ÇERKES OLMASIN.

Çerkes demek; Çerkes anne-babanın oğlu/kızı olmak demek değildir. Hassasiyeti ve aidiyetiyle bu ulusa bağlı ve kendi ulusuna zarar veren, fayda getiren şeylere müdahil. Türk-Arap milliyetçiliği yapmayan, herşeye Çerkes gibi bakabilen, yemek yediği yeri kab olarak değerlendirmeyen, adaletli, mantıklı, bilimsel, gerçekçi bakabilen ve tarafını körü körüne minnet duygusuyla değil, tam anlamıyla adalet duygusuyla belirleyen bir insan olmak demektir. Ama en başta; İnsan olabilmek demektir.

#apiscanberk
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler