Çerkes müşterekliği üzerine 1

Birlik ve Beraberlik üzerine__*

Yaşadığımız dünyada, dünyayı paylaştığımız diğer canlıların temel ihtiyaçlarını karşılamak için sahip oldukları donanımlarına kıyasla çok zayıf konumda olmamıza rağmen, insanlar olarak müşterek hareket edebilmemiz, bizi yaşadığımız dünyaya yön verebilecek güce sahip canlılar yapabilmiştir. Müşterekleri oluşturan tarihsel serüvende, bu gücün farkında olan ve bu güce ne yazık ki hükmederek yanlış kullananların bir sonucu olarak hem insanın-doğaya ekolojik hemde insanın-insana politik olarak çıkardığı krizler tartışmaya açıktır. Fakat burada, sorun; insanın müştereken yaşamayı başarabilmesi değil, müşterek bu yaşamı kendi siyasi hareketine kanalize eden kötü bir niyetin varlığına ve sonuçlarına rağmen, müşterek bu yaşamı daha huzurlu ve güvenli bir harekete kanalize edecek olanların hala müşterekler etrafında tutunmayı anlayamamasıdır. İnsanın tarihte inkar edilemez bir şekilde müşterekleştiği evreler; “aile, sülale, kabile, millet, ulus, devlet” olarak görülmektedir. Müştereklik; amaç için güçlenmektir. Amaçlar ne kadar değişirse değişsin müştereklik, amaca giden yolun temel gücü olarak durur. Müşterek olmak, insanın aciz yapısını ortadan kaldıran, cılız gücü ve enerjisini bir güce dönüştüren bir değerdir. Bugün amaçlarımız için müşterek olarak, amacımıza giden yolda aciz kaldığımız herşeyi ortadan kaldırmak ve cılız gücümüzü-enerjimizi amacımız için bir güce dönüştürmek zorundayız. Bunu ancak, müşterek olabileceğimiz bir amaç sabitleyerek başarabiliriz. Müşterek olabileceğimiz bir amacı yaratabilmek için, kibrimizi, nefretimizi, egomuzu ortadan kaldırmak, gerçeğe farkındalık içinde dokunmak, anlamak, aklımızı çalıştırmak zorundayız. Çerkesiz, diyoruz; bu ne insanlığın üstünde, ne de altında bir durum. Çerkes olmak, dünyanın diğer halklarından daha güçlü ya da daha zayıf olduğumuz veyahut olabileceğimiz bir şey değil. Çerkes olmak; bizim hiçbir çaba sarf etmeksizin, tarihin bizi müşterek kıldığı ve müşterek tarihimizi ördüğü sonucun ibaretidir. Sadece tesadüfen Çerkes olmakla; ne tarihin gelişiminde doğurduğu olumsuzluklardan kurtulunabilir ne de olumluluklardan pay çıkarılabilir. Bugün ise Çerkes olmanın bazıları nedzinde nedense yüksek bir değeri, pahabiçilemeyen bir önemi ve konumu vardır. Eğer böyle bir şey mümkünse, bu tamamen tarihin bizi müşterek kıldığı evrelerde, tümümüzün geçmişi sayılabilecek insanlarımızın (atalarımızın) sorunlar karşısındaki çözümsel yaklaşımları, gelişen etkilere karşı özgün tepkileri veya tarihte kendilerine özgün yarattıkları etkilerinden kaynaklanmaktadır. Eğer Çerkesliğin, tarihte tehlikelere karşı savunmalarında, toplumsal ilişkilerindeki şeffaflıkta, yaşam biçimlerinde ve doğayla aralarındaki bağlarında muazzam bir çekiciliği varsa bu hepimizin tarihidir ve övüncüdür. Ancak, bu övünç kaynakları bir Çerkesin, kendi yaşadığı çağdaki tutumuyla örtüşmedikçe, övündüğüyle yaşadığı arasında muazzam farklar varsa, bunun bir değeri yoktur. Övüncü ile yaşamı çelişen, bir de; övüncünü zırh yaşamını amaca çevirenler ise kendi tarihlerini sömürenlerden ibarettir. Tarihinin övüncünü oluşturan karakterden çok uzakta bir yaşam sürerken, övüncünü bir zırha çevirip; halkı için çabalayan insanlara saldırmak ise, kuşkusuz ki yoksun olduğu karakteri örtmeye çalışmaktan başkası olmayacaktır. Bizler, müşterek tarihimizin bize sunduğu tüm farklılıklarımızı ileriye taşımak ve gelecek nesillerle paylaşmak zorundayız. Fakat bugün ne yazık ki, ileriye taşımak bir kenara dursun, onun yavaşça yok oluşunu görmekteyiz. Bunu görmemek için kelimenin tam anlamıyla kör olmamız gerekiyor. Bunu görerek, yokmuş gibi davranmamız içinde aptal olmamız gerekiyor açıkçası. Buna karşı çözüm üretebilmek, müşterek tarihimizin adını kullanıyorsak, bununla övünüyor, bununla yaşıyorsak; boynumuzun borcudur. Müşterek tarihimizin sonuçlarıyla yaşadığı halde, bu tarihten bihaber ve onu görmeyen insanların bunu anlayabilmeside çok zor. Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere; tarihi 1864ten sonra başlayan bir Çerkes jenerasyonu, 1864ten sonra yaşadığı tarihe hükmedenlerin kendilerine biçtiği bir misyonlara tutunmakta ısrarcılar. Çünkü o tarihe dahiller. Fakat Çerkes tarihi, o tarihi de kapsamakla birlikte, o tarihi oluşturan sebepleride kapsayan ve çok daha eskilere uzanan bir tarihtir. Bugün ise başımızdaki en büyük bela, müşterek tarihin derinlerinden bugüne uzanan tarihin, 1864den öncesi için bize karartılması ve 1864ten sonrası için bize yazılmasıdır. Bu belayı paramparça edip, 1864ten öncesi için bize karartılan tarihimizi aydınlatmadan ve tekrar, müştereklerimizle, müşterek tarihimizin bize miras bıraktığı özgün varlığımızı yok oluşun ellerinden kurtarmamız nasıl mümkün olabilir? Bugün bizi asgari müşterek kılan şeye Çerkeslik diyoruz. Bu bir toplumsal sözleşmedir ve bu sözleşmenin bir dili, bir vicdanı ve hukuku vardır. Tarihin bizi kıldığı bu müştereklik, bu toplumsal sözleşme ve onun değerleri; bugün her sınıftan ve görüşten Çerkesin ortak değeridir. Hiçbiri, bunda bir diğerine göre daha fazla hak iddia edemez. Her biri, kendi stratejileri çerçevesinde sorumluluklar edinebilir ve faaliyetler yürütebilirler. Fakat, bu sorumlulukların ve faaliyetlerin amacını; müşterek oldukları tarihi başka yöne çekecek biçimde tayin etmemelidirler. Zira bugün, müşterek tarihin hepimize eşit bir şekilde ve sorumlulukta miras bıraktığı değerler büyük bir tehdit altındayken, böyle bir tehdidin varlığını yok sayarak hareket etmek, bu tehdidi derinleştirmekte ve toplumumuza dahada iliştirmektedir. Müştereklerimi etrafında kenetlenmeli, müşterek tarihin bize miras bıraktığı değerlerimiz için endişelenmeliyiz. Bu endişelere karşı çözüm yolları düşünmeliyiz. Bu çözüm yollarını tek-tipleştirmekten ziyada, her türlü çözüm yolunu irdeleyerek; müşterek mirasımızın üzerindeki tehlikelere karşı örgütlenmeliyiz.


Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler