Bilinçaltından Derin Sızı: İslamafobi, islamcı çetelerin insan kaynağıdır.

Zulumü İslamda tekelleştirmeye çabalamak bence büyük bir haksızlık, ancak bu tekelleştirmenin en büyük dayanağını ne yazık ki orantısız zulüm ile müslümanlar sağlamaktadır. Diyelim ki "evet, gerçek islam o değildir" peki siz bu inançla doğup-büyüyen ve onunla olmaktan huzur duyanların böyle bir sığınakla aklanma hakkınız olabilir mi? Bu da apayrı bir sorumsuzluğun başka bir konusu. Nihayetinde; birileri gerçek ya da değil ama müslüman jargonla kafa kesmeyi, eline silah alıp insan öldürmeyi, kadınları pazarlarda satmayı, çocuklara işkence yapmayı sürdürüyor, bunu ellerinde kuran ile, ağızlarında allah ile yapıyorlar. Bunu gözümüz önünde, burnumuzun dibinde yapıyorlar. Aşağı ve yukarı mahallelerimizden Müslüman gençler de, bu cinayete ortak olma yolunda ellerinde kuran, ağızlarında allah olup insan başı kesen örgütlere katılıyorlar. Bunlar tarışılırken, müslüman birileri de çıkıp, cinayet işleyenlere tek kelime etmezken, onları eleştirenlere "onlar gerçek müslüman değil, islam bu değil" diye müdafa pozisyonuna geçmekteler. Bu durumda, "islamın gerçekten bu olmadığına" en başta "islamın adıyla bunları yapanların" cinayetlerine karşı tepki göstererek başlanması gerekir.
 
Aynı zamanda gerçekten insan kafası kesmeyecek çoğunluğa düşüncesizce psikolojik savaş yürütenler, onları gerçekten biraz daha ileri iteklerken bu zulümü bitireceklerine eminler mi? Ben olsam biraz emin olmaya başlamadan, toplumsal ve kültürel normları dikkate almadan, sonucunu öngörmediğim bir hiçbir harekete geçmezdim. Sonuç itibariyle müslüman doğmaktan ve buna inanmaktan çare bırakılmayan toplumun tabanından insan kaynakları bulan bu tip örgütlerin insanları militarize ederken kullandığı bir yöntemde, bu sorumsuzca yaklaşımı bir propaganda malzemesine çevirmektir. Toplumsal tabanda ne yazık ki entellektüellerin ve aydınların çok uğrak yeri değildir. Bizim bu coğrafyadaki entelejansiyamızın şablonu daha çok; nezih ya da politik cafeler&barlar bilinen arkadaşlarla gidilecek ve ve o arkadaşların dışında toplumsal iletişimden arındırılmış manzaralı oturma, içme ve sohbet etme alanlarıdır. İletişim alanıda ne yazık ki sosyal medya gibi alanlardır. Yani toplumsal gerçekliği tahlil etmeden; varoşlarda, taşrada islam ile büyüyen ve vicdan sahibi olan insanlarında  değerleri olan şeylere hakaret etmenin, eleştirmenin haddinin aşılmasının, nefret ve aşağılama kampanyasına dönüştürmesinin, küfürvari sloganları kusulmasının doğurduğu sonuçları umursamamak hem sosyal bir şovenizmin militanı olmak hemde karşı tarafın insan kaynağı olarak girdiği taşralarda, varoşlarda propaganda malzemesine dönüşmek demektir. 

"Başka bir dünya mümkün" olabilse de ve biz bugün o dünya için mücadelemizi yürütüyor olsakta, başka bir dünyayı, buradan başka bir yerde değil, tam da bu dünyada öreceğimiz gerçeğini unutmadan, faşizmin insan kaynağı edindiği yerlerde, insanları militarize eden ve faşist çetelerin kendini, toplumsal tabana meşru kılmayı başardığı söylemlerden kaçınmalı. Bir topluma ve inanca topykeün savaş açmak yerine, tüm toplumlardaki ve inançlardaki şiddete karşı mücadele ettiğimizi daha da belirgin hale getirmemiz gerekmektedir.

Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler