Kişisel yaklaşımlarımızı Çerkesliğe mal etmemeyi öğreneceğiz.

Biliyorsunuz, 1864 yılında, uzun süren savaşların ardından, yaşadığımız soykırımın ardından ve kalanların kendi yurdundan sürgün edilmesinin ardından dünyanın bir çok yurduna dağıldık. Bu dağılım sırasında zamanlama da hiç iyi değildi, zira neredeyse dağıldığımız her yurtta başka bir savaş sürüyordu ve gittiğimiz her yerde, o savaşlardan yakamızı kurtaramadık. Sanki, Nartların destanlarında anlattıkları bir kesit olan o "Son Savaş"ta kızdırdığımız tanrı tarafından lanetlenmiş gibi, gittiğimiz hiçbir yerde istikrar, barış yoktu. Gittiğimiz her yerde de, henüz dilini dahi konuşamadığımız halklarla omuz omuza savaştık. Bugünlere, o savaşların ardından süzüle süzüle, yurdumuzdan incele incele geldik. Şimdi bakınca; ne haldeyiz diye, durum hiç parlak değil açıkçası. Tamam durum kötü, kendi yurdu ve tarihine kopacağı yere kadar incelmiş hallerde olan Çerkesliğimizi bu kötü durumun kaderi mi terk edeceğiz? Bizim tarihten aldığımız miras bu mu? Kendisinden kat be kat üstün Çarlık ordularını görünce, yurdunu hiç savaşmadan bu zalim işgalcilerin kaderine mi terk ettiler? Hayır hayır... belki kaybettiler ama, savaşarak kaybettiler ve bizim de tarihimizden aldığımız miras budur. Biz mağlubiyeti kabul ederbiliriz ama teslimiyeti asla kabul etmemeliyiz. Edemeyiz, boynumuzun tarihe borcu budur, biz teslimiyetin değil, mücadelenin geleneğiyle yoğrulmuşuz. Yani, şuan inceldiğimiz noktaya bakıp, kendi halkımızın kimliğini taşıyarak halkımızın mücadelesine saldıranlara teslim olamayız, olmamalıyız! Bugün kü halimizde yaşadığımız acı tarihimizden kopuk değil, yaşadığımız her acı, yaşadığımız her zorbalık bizi bir duruma, şekilden şekile soktu durdu. Bugün, içinde yaşadığımız hiçbir şeyden bağımsız değiliz dediğim de anlaşılması gerekende bu aslında. Kendimizi çevremizde hiç kimse yokmuş gibi şekillendiremeyiz, bunu yapamayız çünkü çevremizde bir çok unsur var. Biz Türkiye'de, Tayyibist, Kemalist, Vahabist vs. diye diye 30 parçayız, "ne mutlu Türküm" demeyi asalet sanıp bunu söylemeyene "terörist" muamalesi yapanlar var bir de siz hayal edin, dünyanın diğer dağıldığımız ülkelerinde "Esadistler, ibranistler, lübnansitler vs. vs." kaç çeşit parçamız vardır. Biz tüm bunlara odalanacak konforda, donanımda, güçte, iradede miyiz? Hiç kimse, iradesini bizi yansıtmayan bir yere ipoteklememeli, irademizi halkımızın değerlerine en çok sahip çıkabileceğimiz yerlerde kendimiz, gür sesimizle haykırabilmeliyiz. Derdiyle neşesiyle, varlığıyla yokluğuyla, acısıyla tatlısıyla görülebilir olmak, sorunlarını tartışmış ve bunlara çözümler üretmiş, ürettiği çözümleri talep edebilir olmak zorundayız. Adımızın ne olduğunun, hangi filmi izleyip, hangi müziği sevdiğinin bizim için, bizi yansıtan bir değer olmadığını öğrenmeliyiz. Çerkesleri, hiç kimsenin askeri yapamayız. Hiç kimsenin, bizlere biçtiği misyonu yaşam vizyonumuz halie getirmesine izin vermemeliyiz. Kişisel olarak her dünyevi görüşten olabiliriz, ancak bunları kesinlikle Çerkesliğe mal edemeyiz. Söylediğimiz her sözü; Çerkeslere ne ifade ediyor diye düşünmeliyiz. Ucuz kahramanlık günleri bitti, ne kadar inkar eden olsa da, bugün asimilasyon batağının burnuna kadar batırdığı bir halkız ve bunun sebepleri belli. Bunu idrak edecek kapasiteye, buna üzülecek vicdana ve buna mücadele edecek yürekliliğe sahip olmalıyız.  Kişisel yaklaşımlarımız; Çerkesler yediği kaba pislemez gibi çirkin ifadelerimiz, başkalarına "tu-kaka" deyip kendi acınacak halimizle kutsal övüncümüz bunlar bize zarar veriyor. Biz, hiç kimse adına hiç kimseye düşmanlık veya dostluk kuracak keyfiyette değiliz. Bugüne kadar başkalarının askeri olarak ödediğimiz bedellerin Çerkeslikten uzaktan yakından alakası yoktur. Ne yani? Doğuda yurdunu savunan Kürt halkına karşı işgalci, işkenceci konumunda bulunan bir orduda Çerkeslerin neyini savunmuşuz? Şimdi ona ödenmiş bedellerin demagojisini yaparak siyasi irademizi tartalım? Bu onurlu birşey değil, aksine zamanında yurdumuzu Çarlık adına işgal eden Kazak askerlerinin yaptığı kadar onursuz bir davranış biçimidir. Bu yüzden, kişisel yaklaşımlarımızı Çerkesliğe mal etmemeyi öğreneceğiz, sonra öğreteceğiz, sonra haykıracağız ve bin yıllardır süren var kalma savaşımızın sönümlenmiş ateşini bizler tekrar körükleyeceğiz.
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler