Soykırımdan Siyasete.. (Anti-Faşist Çerkesler)

1864 yılının 21 mayısı olarak kabul edilen ve tüm dünyada Çerkesler tarafından 'unutulmadığı ve unutulmayacağı' vurgulanarak anılan soykırımdan bu yana 151 sene geçti. 151 sene önce, bizi atlarımızın özgürce koştuğu, çocuklarımızın xabzeyle büyüdüğü yurdumuzdan ölüme ve adını bilmediğimiz bir yerlere gönderdiler. Adını bilmediğimiz yerlerde, adını bilmediğimiz hastalıklara ne yazık ki adını bilmediğimiz halklardan önce rastladık. Açlığa ve savaşa da öyle oldu. Yani bir ateş çemberinden, diğer ateşler çemberine, hızlıca, topyekün, kitlesel bir geçiş yaptık. Tarihinde böyle bir şey olmayan, geçmişine baktığında kimliğinde bunu görmeyen bir halktan; bunun yarattığı toplumsal travma hakkında çok şey bilmesini bekleyemeyiz. Üstelik bunu anlatmadığımız, bunu bağırmadığımız, yaygınlaştırmadığımız sürece, bunu bilmesini de bekleyemeyiz. Halbuki bekliyoruz. Oturmuşuz köşe başlarımıza, falancalar bizi bilmiyor, filancalar bizi konuşmuyor diye dert yanıyoruz. (Asiliz, bilinmeliyiz değil mi?) Dertlerle yanıyoruz. Yanıyoruz. 151 senedir, bu dertlerle, bu tasalarla içten içe, sinsi sinsi yanmaktayız. İşte tam şu ara, acısını rantına çevirmekten ziyade dünyaya ve yaşadığı her kentte, her bölgede, ülkede her halka anlatarak, bir daha böyle acıların yaşanmaması için çabalayanlar, içten içe, sinsi sinsi ateşin gelip dayandıkları ve bu ateşe karşı direnenler. Tarihimizi barut ve kan kokusuyla doldurup, yurdumuzu cehenneme çevirenlerin ve bizi cehenneme çevirdikleri yurdumuzda bile çok görüp sürgüne gönderenlerin eş-politikalarına alet olmayanlarımız. Kendi tarihsel trajedisi, başka bir halkı daha yakmasın diye mücadele verenlerimiz. Görenlerimiz, duyanlarımız.. ateşin kokusunu, ateşini koklamaktan bilenlerimiz..

İşte bu kardeşlik hareketi, işte bu barış siyaseti, işte bu birbirine tutunma çabaları.. kadını zulmeden erkek faşizmine, halklara zulmeden milliyetçi faşizme, doğaya zulmeden insan faşizmine karşı.. somut mücadele yürütenlerimiz... aidiyetler üzerinden milliyetçi ajitasyonlar ardına sığınarak, kapılar arkasında başkalarını öteki kılıp, kendilerini muktedirlerin kardeşleri hissedenlerin halkımıza hayaller pazarlamasına karşı mücadele yürütenlerimiz. Çok değil, yüz-yüzelli kişi.. belki ikiyüz, belki ikiyüzelli. İkiyüzelli kişi; toplumsal trajedimiz olan Çerkes Soykırımının tanınması için, Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisinde, Milletvekili sıfatıyla, seçilmiş birilerine "Önerge" verdirebiliyor. İkiyüzelli kişi; tarihsel anayurdumuzun başkenti olan Sochi'de, olimpiyat düzenleyen Çarlık Rusyasının Mirasçısı, Rusya Federasyonuna karşı çıkıp, kendi ülkesinin başbakanına, oraya gitmeme konusunda, Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisinden, bir grup, bir parti adına çağrı da bulundurabiliyor. İkiyüzelli kişi; Anadilde eğitimden, eşit yurttaşlığa.. kimliksel anlamda zaruri ihtiyacımız olan herşeyi, bizim adımıza, seçilmiş milletvekillerine yaptırtabiliyor. İkiyüzelli kişi; gelecek milletvekilleri seçimlerinde Çerkesleri, Çerkesler temsil etsin(Çerkeslerin taleplerinin hiçbirine karşı çıkmadan) diye, eşitliği, anadili savunan ve seçilmesi muhtemel bir partiden adaylar çıkartabiliyor. İkiyüzelli kişi, beşyüz kişiye kendini anlatabiliyor artık. İkiyüzelli kişi; "Çerkeslik İnsanlıktır" şiarını, dosta-düşmana anlatabiliyor.

İkiyüzelli kişi, artık apaçık ortaya çıkabilir. Artık kendi adına da konuşabilir. Bu halkın dili, tarihi, kültürü, dünü, bugünü ve yarını için varını yoğunu ortaya koyup, artist artist konuşmaktan başka hiçbir becerisi olmayan tatlı su Çerkeslerden daha çok hakları. Artık, halkı adına birşeyler yapmaktan aciz, ses çıkarmayı bilmeyen, karşı gelmeyi düşünemeyen ne verilirse ona razı gelip, ne söylenirse onu yapmayı vazife edinen Çerkeslerin, bunca mücadelenin üstüne o ikiyüzelli Çerkese söyleyebileceği hiçbir şey yok. İkiyüzelli Çerkes, 140 yıl "Çerkes kızı, Çerkes tavuğu ve Çerkes dansın"dan ötesi konuşulmayan bu halkı, tarihiyle, diliyle, bugünüyle ve yarınıyla bu topraklardaki tüm halkların belleğine kazıdı. İkiyüzelli Çerkes, 10 yılda, 140 yıl bilinmeyen, 140 yıl kafkas türkü, vs. denilen bu halkı her yerde anlattı. İkiyüzelli Çerkes, kendileri adına yazılmış (şeyh şamil vs.) ama bu halkı yansıtmayan tarihi söküp attı, kendi onurlu tarihini meydan meydan, salon salon bağırdı ve tanıttı. Şimdi bu ikiyüzelli Çerkesin, ardıllarının, yoldaşlarının; her yerde, halkı adına konuşma hakkını kim çok görebilir? Hangi utanmazlık, kendini bilmezlik; kılını kıpırtdatmayanların halkı adına mücadele yürütenlere kötü konuşmasına sebep olur?

Biz, Çerkesler (yüz, yüzelli, ikiyüz, ikiyüzelli ve onbinler, yüzbinler..)

Halkımız adına yürüttüğümüz onca mücadelenin ardından, kendimizde halkımız adına konuşma yetkisini buluyoruz. Halkı adına mücadele yürütmeyenlerin tüm gürültüleri; bizi, bizi dinlemek isteyenlere karşı anlaşılmaz kılmaktır ve onların bu gürültülerini tanımıyoruz.

Biz ikiyüzelli Çerkesden, onlarcasıyız.. anti-faşist çerkesler ismiyle organize, kardeşliğin ve barışın, özgürlüğün ve adaletin mücadelesini yıllarca veren,
halkı adına milliyetçilikten arındırılmış her mücadeleye koşan ve dahil olanları adına,

Tarihimizde "Çerkeslik, İnsanlıktır!" şiarıyla onurumuz olan atalarımızın yolunda, tüm Çerkeslere, tüm halklara bildiririz:


Biz Çerkesler; Halkımız adına, dünyada, türkiye'de, kafkasya'da ve çerkesya'da her şartta barışı savunuyor ve barış politikalarının destekçisi oluyoruz

Biz Çerkesler, savaşın taraftarı değiliz ve hiçbir şartta, ne sebeple olursa olsun savaşı desteklemiyor ve savaş politikalarını reddediyoruz.

Biz Çerkesler, Eşit yurttaşlığı savunuyoruz ve tüm halkların ve cinsiyetlerin, yaşadığımız her yerde eşit ve özgür olması için mücadele edeceğiz.

Biz Çerkesler, Doğaya zarar veren her uygulamayı reddediyor ve özgür ekolojik politikaların desteçisi olduğumuzu bildiriyoruz.

Biz Çerkesler,
Yüzlerce yıl savaşmış, Soykırım yaşamış ve sürgüne gönderilmiş bir halk olarak, acı tarihimizi asla unutmayacağımızı, unutulmasına müsaade etmeyeceğimizi ve sürekli hatırlayacağımızı.. gelecek nesillere de öğreteceğimizi ve tüm halklara duyuracağımızı..

..ancak hiçbir suretle intikam değil, her zaman adalet isteyeceğimizi

Dünyanın tüm halklarına bildiriyoruz.


İkiyüzelli Çerkesin geri kalanlarını, halkı adına konuşmaya ve sessizliklerini bozmaya çağırıyoruz.
Share:

2 yorum:

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler