Terör ve Bölücülük


Birlik, dirlik, beraberlik ve bölünmezlik ağızlarıyla yürüyen, içten içte insanları; kürt, türk, arap, çerkes diye bölen siyasetin geldiği noktadayız. Biz hiç kimse ölmesin, herkes eşit yaşasın diyerek barış ve kardeşliğe dayalı; eşit birlikte yaşam üzerinden sözler söylerken bize hain, terörist, uşak, maşa diyenler vardı. O zaman boğazımız kesilse, bayram yapacak nitelikte ruh hastalarıydı. Şimdi gelinen bu noktada; herşeyin sorumlusu olarak bizi işaret edecekler. Edecekler; Televizyonlar, Gazeteler, Siyasetçileri, Hükümet, hatta mecliste muhalefet falan da onların bu işaretine güçte verecek. Sesleri ekranlardani meclislerden, meydanlardan yayınlanacak hatta. Hayatı boyunca da; ekranda izlediğinden ötesini bilmeyen milyonlar için bugün hala hain, terörist, uşak ve maşa olmaya devam edeceğiz. Bizim kaderimiz gibi oldu bu. Cahilin zifiri kaplı vicdanını rahatlatmak. Bugüne kadar; insanlar ölmesin diye bırakın fedakarlık yapmayı, düşünmeyi bile başaramamış bir toplumun bizi suçlamaktan başka yapacağı hiçbir şey yok ne yazık ki.

Savaşta yalnızca Kürtler mi ölür? Barış yalnızca Kürtleri mi mesut eder? kaç defa sorduk.. silahlar sussun dedik, sadece askerin silahı mı sussun istedik? Gençler ölmesin, diledik. Bir tek gerilla mı genç? Olmadı... sesimizi duyan işiten; bizi hainlikle suçladı, teröristlikle itham etti. Şimdi Sur'da ölen askerin de, sivilin de sorumlusu biz oluyoruz? Elbette eline silahı alıp sivili vuran asker de suçlu, eline silahı alıp askeri vuran da. Onlara emri verende. Emirleri verenlere yetkiyi verende. Ama şunu unutmayın, ne elimize silah alıp birini vuran biziz, ne birilerini vursun diye emir veren de biziz ne de emir verenlere yetkiyi veren de biziz; esas suçlular; bu emir komuta zincirine yetki verenler. Esas suçlular; namlulardan iktidarlar yapanlar. Esas suçlular; sizsiniz.

Biz ölümlerin arasında bahaneler aramadık, o ölsün - bu ölmesin demedik. Herkes yaşasın dedik. Duyulmayacak fakat, demeye de devam edeceğiz. Ne asker olarak, ne polis olarak ne de gerilla olarak elimize tüfek alıp hiçbir canlıyı katletmeyeceğiz. Silahı öven, savaş çığırtkanlığı yapan hiç kimseye yetki vermeyeceğiz. Biz daima barışın ve yaşamın sözcülüğünü; eşit ve birlikte yaşamın neferliğini yapacağız.

Sur'da Bodrum'da ölen de biziz, Ankara'da otobüste ölen de biziz.. esas katiller; bizim ölülerimiz üzerinden yeni  bir ölüm stratejisi geliştiriyorlar, onlara direnen, inatla barışı savunan da biziz.

Asıl teröristler, bizi terörist olarak ilan ediyorlar; etsinler. Onlara yalnızca zavallı insanlar inanıyor ve toplum olarak zavallı olduğumuz gerçeği de hiçbir şeyi değiştirmiyor. Bugün değilse yarın, mutlaka bizim davamız anlaşılacak. Tarih; esas katilleri, insanlık suçu işleyenleri kanlı harflerle lanetli sayfalarına ekleyecektir.

Bugün birlik, bütünlük ağızlarıyla siyaset yapanlar; askerleri-polisleri kentlere ölmeye ve öldürmeye yollayanlar, insanları türkler ve kürtler diye ortadan ikiye ayıranlar, ülkeyi doğu ve batı diye iki ayrı parçaya bölenler, şimdi onlar, şimdi bunlar diye kutuplaştıranlar, bu ülkede insanı insana, halkı halka, dini dine korkutarak bölenlerin ta kendileridir.

Bu ülkede bir çok suç örgütü vardır, Pkk'de sütten çıkmış ak kaşık değildir ama; Pkk'den çok daha büyük ve çok daha kanlı bir terör örgütünü görmemizi de engelleyemez.

Pkk bu ülkeyi bölecek güce sahip değildir, ancak bugün ülkeyi Pkk'den çok daha güçlü bir terör örgütü bölmektedir.








Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler