Örgütlü bir halk olmak: örgütlenmeyi örgütlemek


Çerkes camiası içinde kafamızı ne tarafa çevirsek herkes örgütlü bir halk olmaktan bahsediyor. Bazıları hariç neredeyse hepsinin haklı bir gerekçesi var ki o gerekçeler üzerinden bakıldığında neredeyse herkes haklı. Örgütlü bir halk olmak; örgütsüz bir halk olmaktan iyidir. Ancak bazı durumlarda gördüğüm, herkesin "örgüt" derken aynı şeyi kastetmiyor olması. Neden örgütlü olmalıyız? sorusunun cevabı aynı: Çünkü Çerkesler, Çerkes olmayan camianın içinde çokta dikkate alınmayan, hiçbir demokratik haktan yararlanamayan, talepleri 'olumsuz' dahi olsa bir karşılık bulamayan bir halk konumunda. Çerkesler sadece bu durumda bile değil, aynı zamanda Çerkes olmayan herkes tarafından yanlış bilinen (önemli nokta: bilinmeyen değil.) ve yanlış tanınan bir halk. Daha da garip olanı aslında Çerkeslerin Çerkes olmayanlar tarafından yanlış bilinmesi bile değil, çünkü Çerkeslerin kendi içinde kendilerini doğru bilen sayısı, yanlış bilen sayısından fazla değil.  İşte sırf bu dış ve iç karmaşıklıklardan dolayı  ama daha da çok Çerkeslerin siyasi ve resmi arenalarda dikkate alınmayan 'olumsuz' bile olsa bir karşılığı bulunmayan yok sayılmışlığından dolayı olsa gerek, Çerkesliğini zaman nehrinin acımasız akışına bırakmaya kıyamayan kişiler örgütlü bir halk olmaktan bahsediyorlar.

Denklem buraya kadar güzel ve haliyle bende yukarıda saydığım sebeplerle de olsa örgütlü bir halk olmak söyleminin  yanındayım. Hatta belirli sebeplerden dolayı Çerkeslerin tümünü kapsayacak argümanlar geliştirememiş olsa bile, "örgütlü bir halk olma" fikri bulunan bir yapılanmanın da içerisindeyim. Dürüst olmak gerekirse içerisinde bulunduğum yapılanmanın da "bir halkı örgütleme" potansiyeli taşıdığına inanmıyorum. Aslında yukarıda yazdığım 'herkesin örgüt tanımı'ın farklı olması durumuda ciddi bir durumdur. Ancak benim açımdan daha ciddi olan ve Çerkeslerin örgütlü bir halk olması yönündeki en büyük engel olarak gördüğüm şey; halk olamamaktır. Türkiye'de Çerkeslerin örgütlü bir halk olabilmesi için en başta 'halk' olabilmesi gerekir. Uzun bir süreden beri Çerkes aydınları "aidiyet" üzerine yazar ve konuşurlar. İşte bir halkın var olabilmesinin en büyük alameti, kendi nüfusundaki neslin o halka dayalı bir aidiyet içerisinde olmasıdır. Bu aidiyet duygusunun kaynağını ise bizzat Çerkes aydınları, Çerkes tarihi ve kültüründen aldıkları ilhama dayalı oluşturmalıdır. Dolayısı ile kendi tarihinden beslenen ve gelecek kaygısı güden (ki aydın her zaman kaygılıdır) bu Çerkes aydınları etnik Çerkesliği bir halk olarak örgütlemelidir. Dolayısı ile önce Çerkeslerin halk olabilmesi için, halk olarak örgütlenmesi gerekir ki zaten bu durumun kendisi Çerkes halkını doğrudan örgütlü kılar. Fakat şuan görünen Çerkes etniğindeki aydının Çerkes aydını olmaktan daha çok diğer kimliğin içindeki parıltısı durumunda. Etnik Çerkesliği dolayısıyla diğer kimliğinin aydınlığını Çerkes etniklerine parıldatan bir durumdalar. Dolayısı ile bu da karşımıza farklı bir problem doğurmaktadır. Farzı misal olarak Türkiye'deki sosyalist örgütlerle bağı bulunan ya da sempati duyan Çerkes kalem takımları, Çerkes etniğini kendi değerleriyle bir halk olarak örgütlemekten ziyade Sosyalizmi ya da onun güncel politikalarıyla önce çıkan farklı değerlerini Çerkes etniğinin içinde örgütlemeye çalışması. Bu olup bitenin içindeki pay sahiplerinden birisi olarak bunları daha sonra kişisel anılarım olarak anlatmak için kaydediyorum ancak bunu Çerkesliğe karşı bir özeleştiri mahiyetinde olması bakımından açıkça söylüyorum ki; bu durum haliyle ne Çerkesliğe ne de Sosyalizme gözle görünür hiçbir faydası olmayan şeyler doğuruyor. O yüzden benim yukarıda Çerkes etniğini halk olarak örgütlemesi gerektiğinden bahsettiğim aydının da dinamiği kendi tarihi varlığı ile geleceği kurgulayan motivasyonu olmalıdır.

Çerkes aydını; Çerkes etniğini halk olarak örgütlemelidir ki bu durumda zaten Çerkesler bir halk olarak örgütlenmiş olabilmelidir. Bu durumdan sonra ki süreç ve esaste en başta bahsettiğim 'örgütlü bir halk olmaktan söz edenler'in olmasını arzu ettiği şeyler; siyaset ve politikadır. Örgütlü bir halk siyasi bir varlıktır ve kendi içinde çeşitli politikalar barındırır. Bugün halk olarak böyle  bir şey yoktur. Siyaset ve politika gruplarının sırtını dayadığı şey Çerkes halkı değildir ve Çerkeslerin genelinden kopuktur. Örgütlü bir halk olabilmek için, önce halk olabilmek...  önce şu soruların yanıtları olmalıdır:

1 - Çerkes etniği kimdir?
2 - Çerkes aydını nedir?

Bu sorular bir kaç sebeple önemlidir çünkü Çerkes etniği bir aydın doğuracaktır ve  bu aydın Çerkes etniğini halk olarak örgütleyecektir. Basit gibi gelse bile Çerkesler içinde ne birinci sorunun ne de ikinci sorunun üzerinde kesinlik yoktur.  Çerkes etniği tanımlanmışsa -ki burada önemli olan Çerkeslerin bir halk örgütlenmesi fikrinde birleşenlerin en başta kendilerine Çerkes etniği kimdir diye sorarak cevap vermeleri gerekir- biz Çerkes aydını nedir üzerinde durabiliriz.

Çerkes aydını: Çerkes tarihini öğrenme sorumluluğu duyan ve bu konuda sürekli araştırmalar yapan, Çerkeslerin geleceğiyle ilgili sürekli kaygı duyan ve bu araştırma ve kaygılarla Çerkesler için özsorumlulukla üreten herkestir. Çerkes aydınının milliyetçisi de sosyalisti de, demokratı da muhafazakarı da, dindarı da dinsizi de Çerkeslik haricindeki diğer kimliklerini Çerkeslerin geleceğiyle doğrudan ilişkilendirerek düşebilendir. Çerkes aydınının dış dünyadan aldıkları Çerkesler için araçtır, Çerkes aydının amacı Çerkesliktir. Farzı misal; Demokrasi, Çerkes aydını için Çerkeslerin geleceği için iyi olduğuna inandığı sürece bir argümandır. Çerkes aydını demokrasinin Çerkes geleceği için kötü bir şey olduğuna inandığı anda; onu açık yüreklilikle reddedebilmelidir. Çerkes aydının savunduğu ya da reddettiği şeylerde şahsiyeti olmamalıdır. O bütün Çerkes toplumu olarak düşünebilmelidir. Çerkeslerin geçmişini, tarihini araştırdığı öğrendiği kadar, şimdisini de bilmelidir. Çerkes toplumuyla iç içe olmalıdır. Bilgisini ve becerisini toplumuna tepeden bakmak için değil onlara hizmet vermek için kullanmalıdır. Çerkes aydını öğrenirken pinti, öğretirken cömert olmayı bilmelidir. Her duyduğuna, okuduğuna hemen inanmamalıdır.. Öğrendiğini ise sonucu ne olursa olsun saklamamalıdır ve Çerkes etniğine gerek geçmişten öğrendikleriyle, gerek gelecekle ilgili düşündükleriyle ortak duracak bir zemin üretmelidir. Çerkes aydınının yüzü; daima vatanına dönük olmalıdır. Örgütlediği halkın da yüzünü daima vatanına dönük tutmalıdır.

Bu aydın zemininin oluşması içinde, aydının kendini profesyonelleştireceği bir zemin oluşturulmalıdır.
Tekrar başa dönüp hızlıca buraya toparlayacak olursak; Çerkes halkının örgütlü bir halk olabilmesi için, bir halk olabilmesi gereklidir. Bir halk olabilmesi içinde aydınlar yetiştirmesi gereklidir. Aydınlar yetiştirmesi için ise bir zemin oluşturulmalıdır. Bu zeminde yetişen aydın Çerkesliğe karşı sorumlu olmalı, hesap verebilir olmalıdır.

Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler