Ambalaja değil, içeriğe destek olacağız

Çerkeslerin, yüzyıllık suskunlukları bozulurken; yüzyıllık susulmuşlar bir anda uluorta, kıra-döke konuşulmaya başlandı. Trans-Çerkeslerin, artık modası geçmekte olan itaatkar siyasetlerinin büyüsü ne güzel dağılıyor değil mi? Beğensekte beğenmesekte, bizden olsa da  olmasa da; herkes tarafını kimliğine göre belirliyor? Adaylarımız, kuvai-milli ruh ile şovvari bir üslubu değil, bizden, bize ait olan ve bizi mahrum bıraktıkları şeyleri, kendi jargonlarına uygun biçimde anlatarak oy istiyorlar. Bu ileri bir adım değil mi? İleri bir adım! Hatta her çeşit dünyevi görüşten bir araya gelerek, Çerkes ortamlarında Çerkesiz diyenler bile, T.C.'nin asimilasyon programlarına itiraz ederek, halkımızın kendinisi temsil eden bir siyasi yapısı olduklarını öne sürerek, müştereklerimiz Çerkesliğimizdir diyor. Hoş gerçi; Çerkes ortamları dışında, Pomak, Arnavut, Rum, Ermeni, Laz da oluyorlar, ee-bizde siyasetin güleryüzlü ikililiği diyelim. Maalesef bu ülkede popüler siyasetin temelini, "nabıza göre şerbet" formülü oluşturuyor. Neyse.. biz gelelim bizim radikallere; yıllardır "adalet" diye bağıranlara, "eşitlik" diye haykıranlara "kardeşliği" dilinden düşürmeden "meydanlarda" omuz omuza veren yoldaşlara. Onlar da, hiç unutmadıkları kimliklerinin siyasetini bu kez, o kimliğe dayalı olarak temsil etme yetkisi istiyorlar. Bu yetkiyi isterken "biz Çerkesiz, bize oy verin" olarak değil.. "biz insanız, biz işçiyiz, biz kardeşliğin neferleri, eşitliğin sokakta bedel ödemekten, alacaklı duruma geçmiş insanlarıyız, biz; onlarca yıldır kardeşlik ettiğimiz halkların onurlu direnişçileriyle, halkların kardeşliğinin teminatıyız, onlarca yıldır özgürlük ve demokrasi için verdiğimiz mücadeleyle; o yolun sınır taşlarıyız! eşitlik ve adalet için gösterdiğimiz feragatlerle, gideceğimiz yolu gösteren pusulalarız; iki gün önce Türk milliyetçiliği yaparken, iki gün sonra Çerkes milliyetçisi olanlardan değiliz, iki gün önce neysek, bugün tam da oyuz!" diye haykırıyorlar. Yani, bakın ambalajımda Çerkes adı yazıyor gibi basit bir siyasetin değil, içeriğimde mücadele tarihi var diye köklü bir kavganın yüksek siyasetini yapıyorlar. Ee, bizi şimdi ambalajlar mı, içerikler mi temsil edecekler? Düşünün bakalım, üstünde "fasulye" yazan içinde "nohut" olan bakliyat poşetinden "ne kadar kurufasulye yapılır" diye? Baskıya direnişi "terör", hak istemeyi "ihanet", adını bağırmayı "kalleşlik" sürgünümüzü "kucağa oturma" bedel ödeye ödeye yaşamamızı "kabdan yeme" olarak zihnine bürümüş dünyevi görüşleri olan kişiler Çerkeslik müştereğiyle bir araya geldiğini iddia ederek bizi ne kadar temsil edebilirler? Şu şöyle bilinsin, biz onurlu insanlar; seçimlerde de, sokaklarda da; ambalajını haykıranlara değil, içeriğini yaşayanlara destek olacağız!
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler