üslup sikoş üslup!

Verdiğimiz mücadele, aldığımız sonuç ve hedefimiz ortada artık. Yaptıklarımızı sürekli övünç meselesi haline getirip, verdiğimiz emeğin karşılığını salt övgü olarak almak inanın arkadaşlarım ve benim için bir mesele değil. Meselemiz insanlık gökkuşağında Çerkeslik rengini hak ettiği gibi adalet, eşitlik ve özgürlük kavramlarında doğru konumlandırabilmektir. Bizim için dogma olan bu şeyi, insanlığın refahı için yaşanabilir bir dünyaya adapte etmemiz en başta insanlık ödevimizdir. Bizler de bu insanlık ödevini yapabildiğimiz en iyi haliyle yapıp, insanlık için daha yaşabilir bir dünyanın temelinde Çerkesliğin rengini; özgürlüğe, adalete ve eşitliğe bürüyeceğiz. Bu konuda gelenekselleşenlerin bize karşı muhalefetine ise, Çerkes Atasözü olan "Adigelik, insanlıktır" sözünü hatırlatıyor ve kendilerini gelenekselleştirdikleri yerin konumlanmasını düşünmeye davet ediyorum. Eleştirilere karşı bir antipatim de yok, bazı özel zamanlar hariç (çok sıkışık olduğumuz zamanlar oluyor) sırf eleştiri yapanları bile ciddiye alıp cevap vermeye gayret ediyorum, yerinde eleştirileri arkadaşlarıma iletiyor ve eleştirildiğimiz noktaları geliştirmeye çalışıyoruz.
Çok farklı yerlerden, çok farklı şeylere ilgi duyan arkadaşlarımız var. Nasıl ki halklar birer renk ve zenginliktir ve tüm farklılıklarına rağmen insanlık temeliyle kardeş olurlarsa, kişilerde toplumları içinde renktirler ve zenginliktirler. Tüm farklılıklara rağmen bir arada durmanın koşulunu bulabilmeliler. Bizim arkadaşlarımızın içinde bir arada durmamızın en temel dayanağı birbirimize karşı kullandığımız üslup ve samimiyettir. Belirli bir şeye karşı her ne kadar farklı duygular ve yaklaşımlar sergilesek bile, üslubumuz ve samimiyetimiz arkadaşlarımız içinde daha anlaşılır olmamızı ve uzlaşabilmeyi sağlamaktadır.

Bin dereden getirilen suya, tehditlere, engellere, iftiralara rağmen; bugünkü konumlanmamızı dünkünden daha ileri taşıyabiliyorsak, yarın için bir hedefimiz ve üstüne hayaller kurduğumuz bir amacımız hala ilk günkü diriliği ile duruyorsa, ilk günkü kadar heyecanlı, azimli ve istekliysek; birbirimize karşı kullandığımız üslubun birbirimze karşı güveni arttırmasından başka bir sebebi yoktur.  İçimizde, tarihten kendine aldığıyla Troçkist olanıyla; Anarşist olanı.. Leninist olanıyla, Marksist olanı yanyana ise; tüm teorik çatışmalara rağmen, öznel varlığı rafa kaldırıp, ayrıldığımız noktada susmayı bildiğimiz için; yanyanayız. Biz, önce kendimiz başta olmak üzere; toplumumuzda: bizi ayıracak şeylerden ziyade, bizi birleştirecek şeyler arıyoruz.. Kimliğimizi politize etmemiz için, siyasallaşabilmek ve halkın zümreleri tarafından kendini temsili edecek iradesini oluşturabilmek için birleşecek sebepler bulmalıyız. Bu sebeple, üslubumuzu her geçen gün dahada güven verici bir şekilde revize edeceğiz. İkibininci dereyi bile bulsalar bu şekilde karşı koyabileceğimize olan inancımızı asla yitirmemeliyiz.

Siyasallaşmak sancılı bir dönemdir, biz de halkın ilk sancısını çekmeye hazırız ve kendi yaşamımızla ilgili riskler alıyor,  eğer bir bedel gerekiyorsa da; o taşın altına elimizi sokmaya çabalıyoruz.

Artık bir üslup ediniyoruz.
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çerkesçe

Translate

Çerkesler

Çerkesya

Çerkesya ya da Çerkezistan (Çerkesçe: Адыгэ Хэку,[1] Rusça: Черке́сия, Gürcüce: ჩერქეზეთი, Arapça: شيركاسيا[2]), Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alan bir bölge ve tarihsel bir ülkedir. Bu Çerkes halkının vatanıdır.

Etiketler